Soru: Hong Kong tarım, balıkçılık ve Koruma Departmanı’nı (AFCD) sahibi COVID-19 ile ilişkili olan bir köpeğin SARS-CoV-2 testi ve takiben yapılan farklı günlerdeki testlerinin sonuçlarının “zayıf pozitif” verdiğini bildirmiştir. Bu konuda daha detaylı bir bilginiz var mı ve kendimiz ve pet hayvanımız için endişelenmeli miyiz?
Yanıt:
AFCD ilk olarak 17 yaşındaki bir Pomerian’dan 26 Şubat tarihinde nazal ve ağız boşluğundan alınan örneklerde düşük miktarda SARS-CoV-2 materyali 27 Şubat tarihinde tespit etmiştir.
AFCD testleri 28 Şubat, 2 Mart ve 5 mart tarihlerinde tekrar etmiş ve sırasıyla nazal ve oral örnekler, nazal örnek, nazal örnek ve nazal örnekte yine “zayıf pozitif” sonuçlar elde etmiştir. Burada “zayıf pozitif” sonu düşük miktarda SARS-CoV-2 RNA varlığını göstermektedir.
Test bir zarar görmemiş enfekte bir virüs ile sadece RNA fragmenti olan materyalle arasında ayrım yapamamaktadır. Bu bulgunun ne anlama geldiğinin daha iyi anlaşılabilmesi için ek testler devam etmektedir.
Bu testin bir parçası köpeğin virüse immun bir yanıt verip vermediğini gösterecek serolojik testlerdir. Akut faz örneği negatif bulunmuş olup, bu köpeğin kanında henüz tespit edilebilir miktarda antikor olmadığını kanıtlamaktadır. Hastalığın erken evrelerinde negatif sonu almak sık rastlanan bir durum olduğundan bu negatif olduğu anlamına gelmez. Tespit edilebilir seviyede antikor varlığı için 1 günlük bir süre gerekli olabilir. Hong Kong yetkilileri ikinci bir “nekahet” faz örneğinin test edilmesini önermektedir. Ek olarak, köpekten elde edilen SARSCoV-2 gen sekanslama yapılmış ve insan temaslı olan viral sekanslar ile çok yakın bulunmuştur.
Hong Kong Üniversitesi Halk sağlığı Okulu ve Hong Kong Üniversitesi Veteriner Hekimlik ve Yaşam Bilimleri Koleji uzmanları sonuçların tutarlılığına inanmakta ve virüsün bu spesifik vakada enfekte insandan hayvana geçmiş olabileceğine işaret etmektedir. Takip eden seroloji çalışmaları henüz muallaktır.
Testi AFCD ve Hong Kong Üniversitesi Halk sağlığı Okulu laboratuvarlarınca gerçekleştirilmiştir. İkincisi SARS-CoV-2 test etme konusunda Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) akredite referans laboratuvarıdır.
Bu köpek ve negatif sonuç veren ikinci bir köpek ile birlikte Hong Kong-Zhuhai-Macao Köprüsü Hong Kong Limanında ayrı odalarda karantina altındadır. Köpekler COVID-19 hastalığına yönelik herhangi bir bulgu verme konusunda izlenmektedirler halen bir bulgu görülmemiştir.
Başka bir testte IDEXX firması 13 Mart tarihinde COVID-19 için geliştirmekte oldukları bir veteriner test kitinin validasyonu için çok sayıda kedi ve köpek örneğini test ettiklerini ancak hiç bir pozitif sonuç elde etmediklerini açıklamışlardır. Bu örnekler IDEXX Referans laboratuvarlarına PCR testi için gönderilen örneklerdir. Bu bilgiye dayanarak sonuçta, enfeksiyon hastalıkları uzmanları ve çok sayıda ulusal ve uluslararası insan ve hayvan sağlığı örgütü COVID-19 hastalığının hayvanları hasta edebileceği ve onlar tarafında başka hayvan ya da insanlara yayılabileceği konusunda yeterli kanıt olmadığı konusunda hem fikirdirler.
Soru: SARS-CoV-2 hayvanları enfekte edebilir mi?
Yanıt: Henüz bu konuda açık bir yanıtımız yoktur. Halen, pet hayvanların hasta olabildiğine dair bir somut kanıt mevcut değildir. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları yanında CDC (hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi), OIE ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uzmanları kedi ve köpeklerin COVID-19 de içeren SARS-CoV-2 enfeksiyonlarının bir kaynağı olabileceklerine dair bir kanıtın verilemeyeceğine işaret etmektedirler. Araştırmalar devam etmekte olup, daha fazla bilgi edinildiğinde sizlerle paylaşılacaktır. Buna karşın, hayvanlar insanlara ve insanlar hayvanlara başka hastalıkları da yayabileceği için, hayvanlarınıza temas etmeden önce ve sonra ellerin yıkanması iyi bir fikir olabilir.
Soru: Pet hayvanlar hastalık bulaştıran kaynaklar olarak değerlendirilebilir mi?
Yanıt: COVID-19’un primer olarak enfekte bireylerin öksürme ve hapşırma sırasında saçılan tükürük, sümük gibi vücut sekretleri ile oluşan kontak sonucu meydana geldiği düşülmektedir. Aynı zamanda bulaşık yüzeylere dokunduktan sonra ağız burun ve muhtemelen gözlere dokunmak suretiyle de bulaşma ikinci bir yol olarak ortaya çıkmaktadır. Pürüzsüz yüzeyler (masa üstleri, kapı kolları gibi) pürüzlü yüzeyler (kağıt, para, hayvan tüyü gibi) göre daha kolay virüsü bulaştırmaktadır. Çünkü pürüzlü ya da fibröz yapıdakimateryaller patojeni (virüs) absorbe etmekte ya da tuzaklamakta ve böylece tek bir dokunuşla almak daha zor olmaktadır. Pet hayvanların tüyleri de pürüzlü ve aynı zamanda fibröz olduğundan hayvanınıza dokunmak ya da onunla oynamak suretiyle COVID-19 alma olasılığınız çok düşük görünmektedir.
Buna karşın, hayvanlar insanlara ve insanlar hayvanlara başka hastalıkları da yayabileceği için, hayvanlarınıza temas etmeden önce ve sonra ellerin yıkanması; hayvanınızın iyi ve temiz bakıldığından, mama ve su kaplarının, oyuncaklarının ve yataklarının temiz olduğundan emin olunması iyi bir fikir olabilir.
Soru: Eğer COVID-19 hastalığı taşıyorsam-köpeğimin bakımı da dahil- hastalığı yaymamak için almam gereken önlemler var mıdır?
Yanıt: Eğer COVID-19 hastasıysanız bunu diğer insanlara yayamamaya dikkate etmek zorundasınız.
İnsanlara bulaşmanın engellenmesi için önlemler yetkililerce verilmektedir. Tıbbı yardım almak dışında evde kalın ve doktorunuza gitmeden evvel bilgi verin. Evinizde bulunan sağlıklı bireyler dahil başkaları ile temasınızı minimuma indirin, mümkünse ayrı bir banyo kullanın, diğer bireyler ve pet hayvanınız yakınınızdayken ve sağlık merkezine girerken maske kullanın. Ellerinizi sık ve özellikle yüzünüze değdirmeden önce yıkayın ve dezenfekte edin. Öksürmeniz ve hapşırmanız gerekince kağıt mendil kullanın ve mendili hemen çöp kovasına atın. Ağzınızı başkasının yüzüne gelmeyecek şekilde dirseğiniz ile kapatın.
Daha fazla genişletmeden AVMA hayvanlarınıza dokunmadan evvel tüm bildiğiniz genel önlemleri almanızı önermektedir.
Doktorunuza evinizde bir pet hayvanı olduğunu bildirin. Her ne kadar, pet ve diğer hayvanlarda COVID-19 hastalığının oluştuğuna dair bir kanıt olmasa da, virüse yönelik daha detayı bilgiler elde edilinceye kadar hasta kişilerin hayvanlarla temasını minimuma indirmesi önerilmektedir. Sonuç olarak eğer COVID-19 hastasıysanız ev halkından başka birilerinin pet hayvanınıza bakmasını, gezdirmesini, oynamasını ve beslemesini rica edin.
Eğer bir hizmet hayvanına sahipseniz ya da hayvana siz bakmak zorundaysanız; maske takın, yemeklerinizi paylaşmayın, sarılmayı ve öpmeyin. Onlara temas etmeden önce ve sonra ellerinizi yıkayın.
Tabaklarınızı, bardaklarınızı, çatal bıçaklarınızı, havlularınızı ve yatağınızı evdeki başka bireyler ve hayvanlarınız ile paylaşmayın. Bu uygulamaları sizlere önerirken aynı zamanda tekrar pet hayvanların, diğer hayvanlara ve insanlara COVID-19 yaydığına dair bir kanıt olmadığını hatırlatmak yararlı olacaktır.
Soru: Eğer hastalanırsam pet hayvanımın bakımı için nasıl bir hazırlık süreci içerisinde olmalıyım?
Yanıt: Ev halkından gönüllü olarak hayvanınıza göz kulak olabilecek başka birisini belirleyin. Acil durum kitinizin hazır olduğundan ve içerisinde evcil hayvanınızın iki hafta boyunca yetecek mama ve gerekli ilaçların bulunduğundan emin olun. Genellikle biz bu tip acil durum kitlerinin tahliye durumlarında ihtiyaç haline gelebileceğini düşünmekteyiz, ama bu kitlerin bulunması dışarıya çıkmanın mümkün olmadığı karantina veya kişisel izolasyon durumlarında da avantaj sağlamaktadır.
Soru: Eğer ben COVID-19 hastası değilsem ve pet hayvanım veteriner hekime gitmesi gerekiyor ise ne yapmalıyım?
Yanıt: Eğer COVİD-19 veya bulaşıcı başka bir hastalığınız yok ise, hayvanınızda hasta değilse, veteriner hekiminizi arayarak normalde olduğu gibi randevu alarak kliniğe gidebilirsiniz. İnsanlara COVID-19 virüsü bulaşmasını engellemek için alınan sosyal mesafe önlemleri çerçevesi veteriner hekiminiz, durumun aciliyetini gözeterek size ileri bir uygun randevu tarihini önerebilir. Eğer evde kalmak istiyorsanız ve hayvanınızı takip eden bir hekiminiz var ise hekiminizin telekomünikasyon araçlarını kullanarak randevunuzu yönetebilir. Hekimiz sizin ve hayvanınız için en uygun olana randevu ve görüşme yöntemi konusunda sizi yönlendirecektir.
Soru: Eğer ben COVID-19 hastasıysam ve pet hayvanım veteriner hekime gitmesi gerekiyor ise ne yapmalıyım?
Yanıt: Eğer COVİD-19 veya başka bir bulaşıcı hastalık geçiriyorsanız, iyileşene kadar evde kalın ve insanlar ile iletişimi minimal hale getirin. Eğer bu acil olmayan bir randevuysa (ör. yıllık sağlık muayenesi, rutin aşılama, elektifcerrahi), bu randevuyu doktorunuz ve halk sağlığı görevliniz artık enfeksiyonunuzun bu tür bir ziyaret sırasında başkalarına risk oluşturmadığını söyleyene kadar bekleyiniz. COVID-19 hastasıysanız ve evcil hayvanınızın veya rehber hayvanınızın hasta olduğuna inanıyorsanız, hekiminizden evcil hayvanınızile taşıdığınız COVID-19'u diğer insanlara bulaştırma risklerini en aza indirecek en uygun şekilde ilgilenilmesini rica edin. Eğer hayvanınızı takip eden bir hekiminiz var ise hekiminizin telekomükasyon araçlarını kullanarak randevunuzu yönetebilir. Bütün bu planlamalar için kliniğe/hastaneye direk olarak gitmeden önce mutlaka telefon ile görüşme yapın.
Soru: Hayvanlarda SARS-CoV-2 testi yaptırmak mümkün müdür?
Yanıt: IDEXX 13 Mart 2020 tarihi itibariyle testin uygulanabilir olduğunu duyurdu. Ancak, ne CDC ve AVMA ne de IDEXX henüz hayvanların test edilmesini önermemektedir. IDEXX testin mevcut olduğunu duyurmuş olmakla beraber, validasyon çalışmaları için çok sayıda kedi ve köpek örneğinin incelendiğini ve hiç pozitif sonu elde etmediklerini bildirmişlerdir. Bu sonuçlar ve şu an geçerli olan uzman değerlendirmeleri henüz COVID-19’un ancak insandan insana bulaştığına dair kanıt bulunduğunu ve hayvanların bu virüs için incelenmemesi gerektiğini desteklemektedir. Solunum bulguları gösteren köpekler ve kediler hekimlerce daha muhtemel solunum patojenleri açısından incelenmelidir. Şunu hatırlamak önemlidir ki; pet hayvanların SARS-CoV-2 ile enfekte olabildiklerine dair sınırlı kanıt vardır. Bu hayvanların COVID-19’u başka hayvan veya insanlara yayabildiklerine dair hiçbir kanıt yoktur.
Comments